Def-i hacet edilecek ağız dübüre yakın gelirmiş
Tamam, bu lafın aslını ben de
biliyorum, ama muhatabım böyle farklı kelimeler kullanmayı sever, ben de ona
bir sempati yapmak istedim. Gel gel gibi yani.
Güncel dildeki karşılığını da yazalım buraya: “Sıçılacak ağız göt deliğine yakın gelirmiş”.
Üzülerek gözlemekteyim ki, Facebook
ya da benzeri sosyal medya mecralarında giderek yaygınlaşan bir eğilim var. Çok
kısa anlatmakta zorlanabilirim, mâzur görün lütfen. İyisi mi, bir örnekle
vermeye çalışayım.
A kişisi (ki bu kahramanımız oluyor)
B kişisine herhangi bir nedenle kızıyor. Bu kızgınlığını doğrudan yüzüne karşı
(Facebook vb.’de postunda) doğrudan belirtmek yerine, kaçak bir yol seçiyor.
B’nin gerçekten dahil olduğu bir grubu öne çıkarıyor (İEL’li, Boğaziçi’li,
Ataköylü, Yozgatlı vb.), sonra bunu genellemede kullanarak o grubun üyelerine
toplu bir nitelik, bir özellik atfediyor (bunlar böyledir, şöyledir,
aristokrattır, yobazdır vb).
Fakat bununla kalmıyor, “benim dahil
olduğum bir gruba böyle yapsalar, aldırmam bile” tavrıyla, ne denli çağdaş
olduğunu da kanıtlıyor.
Yeter, Artık Esas Oğlan ve Esas Konu
Hemen konuya girelim. Diyecekler ki,
aylardır doğru dürüst yazı yazmadın. Birdenbire böyle bir başlıkla.
N’ooooluyor?
Eski bir arkadaşım var. Eski derken
abartmıyorum, tanışmamız yarım asırdan önceye dayanıyor. Aynı okuldan. Uzun bir
dönem görüşemedik, yurt dışındaymış. Sonra ülkeye döndü, Facebook’ta yeniden
buluştuk. Birbirimizin FB ve blog yazılarını beğendik, eleştirdik, övdük, hatta
bana yazılarımı geliştirmem konusunda ipuçları verdi, faydalı tavsiyelerde bile
bulundu.
Yani uzun lafın kısası, aramız iyi
idi, en azından kötü hiç değildi. Ama bir şey oldu, ne olduğunu anlatmam kolay
da neden olduğu, yani onun böyle bir şeyi neden yaptığı konusunda çok net
olamıyorum. Sebep olduğu bazı sonuçlar, sürüklediği kurbanlar konusunda çok
daha somut ifadelerde bulunabilirim. Olaya kıymetli (!) katkılar sunmuş olan
hempaları konusunda da sert olmayı düşünüyorum. Ama onlar bana değil, öncelikle
kendilerine, sonra onları bu duruma düşüren post sahibi arkadaşlarına
(kılavuzlarına) kızmalılar bence. Zaten bana kızarlarsa çok da fifi.
Haydi artık olayı anlatayım.
Facebook’ta Öylemesine Bir İfade
Efendim, geçen Cumartesi (13.04.) günü öğle
saatlerinde bu eski arkadaşımızın, (artık onu okuldaki lâkabıyla analım: O
bizim sevgili “Sığırcık”ımız) Sığırcık’ın postunda renkli (yani zemini renkli)
bir soruya rastladım:
“nagehân boşnak mıdır?”
Haydaaaa! Şimdi, adı geçen hatun
bizim okuldan mezun ve daha önce Boşnaklar’la ilgili aşağılık bir espri yapmış
olan aşağılık herifin eşi olan Nagehan (Alçı) olmalıydı. Uzun zamandır sesi az
duyuluyordu, fakat son günlerde İmamoğlu’nun FB-GS derbisine gitmemesini
önermesiyle, yine toplumun nefret skalasında yükseklere tırmanmayı
becerebilmişti.
Şimdi Sığırcık'ı Tanıyalım Biraz
Şimdi bir kısa ara verip,
Sığırcık’ın bu işe takılmasındaki olası bir nedeni anlamaya çalışalım.
Bizim “Sığırcık” ilginç bir kişidir.
Yakınında ya da uzağında herhangi bir kişinin ister aşk, ister nefret, ister
suhunet, ister rutubet, ister ufunet, hangi konuda olursa olsun herhangi bir
skalada kendisinden yüksekte olmasına pek tahammül edemez. Yani bence (tabii bu
benim tahminim), burada saldırdığı Nagehan’ın kendisi değil, onun nefret
sklasında erişmiş olduğu noktadır.
Bu renkli sorunun altında o sırada 6-7
kişinin yorumları yer alıyordu. Bunlarla yazımın ileriki bölümlerinde
ilgileneceğim, sadece yorumlarla değil tabii ki, kişilerle de.
İtiraf ediyorum, renkli soruya çok
kızdım. Tabii öncelikle Sığırcık’a. Diğerlerine de kızdım, onların suçu da
büyüktü ama bir yerde çanak sorunun kurbanı olmuş sayılabilirlerdi. (Yine de cezaları
aynı ağırlıkta olmalıdır, çünkü insanlık suçlarında hafifletici neden
uygulaması yoktur).
Neyse, kızgınlığımı frenleyip, eski
hukukumuza da hürmeten, kısa bir iki cümleyle bu tavrı beğenmediğimi
vurguladım. Sizleri temin ederim, tam olarak ne yazmış olduğumu şu anda
hatırlamıyorum. İşin kötü tarafı, buna erişme imkânım da yok. Nedeni ilginç:
Sığırcık silmiş. Hani eleştiri ya,
dayanamamıştır. Ne de olsa bu konularda hassas bir bünye.
Ya da şöyle düşünmüş olabilir: “eleştirini ve ismini sildim. Böyle de geçirdim. Bir daha cüret edersen, hem
ismini yazarım hem de daha feci geçiririm”. (Allah muhafaza).
Benim yazdığımı silmiş ama o
eleştiriyi doğru bulup, kendi renkli yazısını da kaldırmamış.
Bu yazının ileride bir devamı var.
Zaten dananın kuyruğu orada kopacak.
Şimdi ilk yazıyı ve değerli
takipçilerinin katkılarını buraya koyalım:
nagehân boşnak mıdır ?
Mustafa
Özmuştu Cibilliyetini bilmiyorum ama ne olduğu konusunda hiç
şüphem yok.
1
Bunu gizle veya şikayet et
Beğen
· Yanıtla · 1g
Ahmet Çağıldak Cinsini cibilliyetini, sülbünü
sülalesini, gelmişini geçmişini, soyunu sopunu... bilmiyorum da, boş olsun! Boş
olsun! Boş olsun.
2
Bunu gizle veya şikayet et
Beğen
· Yanıtla · 1g
Bülent Erim ROK kusturmuşsa o bilir...
2
Bunu gizle veya şikayet et
Beğen
· Yanıtla · 1g
Kenan Avar Sarisin
olabilir😜
1
Bunu gizle veya şikayet et
Beğen
· Yanıtla · 1g
Ahmet
Hakan Çi̇mendereli̇ Yavşakeşi kısmi olarak boşnak
olmasını talep etmiş olabilir, belki de denemiş olamamıştır, muhtemelen
abazadır bu durumda.
2
Bunu gizle veya şikayet et
Beğen
· Yanıtla · 1g
Mehmet Bol Boşnak
olmasa da midesi her şeyi kaldırır cinsten.
2
Bunu gizle veya şikayet et
Beğen
· Yanıtla · 1g
Cengiz Talınlı Taşnak bile olabiler..
2
Bunu gizle veya şikayet et
Beğen
· Yanıtla · 1g
Aslında isimleri vermek
istemiyordum, ama yeniden düzenlemeyi beceremedim, copy-paste yapmak zorunda kaldım.
O zaman yorumsuz beğenenleri de vermem gerek. Bunlar İki kişi, Bülent Erim ve
Ahmet Hakan Çimendereli.
Benim eleştiri ya da itirazım da buradaki yorumlardan biriydi, tabii Sığırcık tarafından silinmeden önce.
Normal olarak daha sonra silme
operasyonunun farkına varmam çok zor hatta imkânsızdı. Ama şükürler olsun ki,
şişik ego denen bir şey var.
Adam renkli bir vecize ve renkli bir
soru yumurtlayacak, “eleştirmek senin ne haddine be kul Ziya?”
“Senin eleştirini oradan silerim,
bir başka yerde adını hiç kullanmadan bir genel fırça atarım, takipçilerimin
göğsü kabarır, sen de haddini öğrenirsin.”
Bilmem garip Sığırcık böyle mi
düşündü? Büyük ihtimalle.
Ama garip Sığırcık! Hayat her zaman
istediğin gibi gitmiyor. Farklı ifade edeyim, senin hayal ettiğin gibi bir
dünya gerçekte yok.
Bazı alanlarda çok çalıştın, çok emek verdin.
Hatta çoğu kere kendime “yahu, bu adam hem işine gidiyor, hem de nasıl bu kadar
verimli ek çalışmalar yapıyor” diye sorduğum oldu. Tempo ve verimliliğine o
kadar hayrandım ki, onomastique (isim-bilim) alanında yaptığın yüzlerce (belki
binlerce) intihale (Yalçın Küçük hocamın metinlerini imzasız kullanmana) bile
ses çıkartmadım.
Sovyetler (özellikle de Stalin
dönemi) tarihi üzerine yazılarında hata olarak gördüğüm noktalara da hiç bulaşmadım.
Öyle ya, Facebook insanların
kendilerini özgür hissedebildikleri, sahibi oldukları ya da oradan buradan
edindikleri bilgi ve malûmatları (Sığırcık, sen burada malûmatfürûş sataşmasını
fark etmişsindir) rahatça iletebildikleri bir sosyal medya platformu.
Sığırcık'ın Hücum Metni
Tamam da, ego dediğin halt nereye
kadar şişer? Bu sosyal medya platformları da insana sonsuz özgürlük veremez ki.
Geldiğin Boşnak noktası çok acıklı.
Ama önce şu kimi hedef alarak, ya da daha doğru sayılabilecek bir ifadeyle,
kimi hedef olarak kullanarak, yaptığın saldırının metnini ve takipçilerinin bu
konudaki parlak fikirlerini buraya koymak istiyorum (yine copy-paste):
20
saat ·
ALINGAN ASİLZADE
BOŞNAK SOLCULAR
Çerkes kökenli
Sivaslıyım.
Şimdi Sivaslılar ibne
deseler veya
çerkesler korkak
deseler- bana ne
***
Ama hâlâ aşiret dürtüsünü
içinden atamayan
harbî sosyalist
olduğunu iddia eden, boşnaklığını sanki asilzadelik olarak gören enteresan
tipler var.
***
Asilzade bunlar.
Osurmaz dışkılamaz
işemezler.
***
Haaaasdrubal
Ali Hikmet
Gül Rok paklar onları
2
Bunu gizle veya şikayet et
BeğenDaha fazla ifade
göster
· Yanıtla · 20s
Ahmet Hakan
Çi̇mendereli̇ Ait olmak iyi geliyor insanlara
Olabilir Maslov da bunu ihtiyaç gibi değerlendirmiş
zaten.
Ama insanlar bi de bunun bokunu çıkarmasalar olmaz
yani.
2
Bunu gizle veya şikayet et
BeğenDaha fazla ifade
göster
· Yanıtla · 18s
Şu An Aktif
Ali Rıza
Sığırcı Adam sözde enternasyonalist hızlı solcu olmasa-amenna.
Bunu
gizle veya şikayet et
BeğenDaha fazla ifade göster
· Yanıtla · 13s
İşte başıma gelen bu. İtiraf ediyorum, saf kan bir Boşnak asilzadesiyim, sosyalist olduğumu iddia ederim, hatta sözde enternasyonalist hızlı bir solcuyum. (Aslında Boşnaklar'da aristokrasi yoktur, o tanımlama Müslüman yani Boşnak olmadan önceki dönem için geçerlidir, ama Sığırcık'ı kırmayalım fazla malumatla.)
Bu arada beğenenlere iki aslan
parçası daha eklendi: Şükrü Tanatar ve Ayşe NB.
Açıkça ifade ediyorum, ben bu
konularda Sığırcık kadar esnek değilim, çünkü birisi kalkıp da “Boşnaklar ibne”
ya da “Boşnaklar korkak” diye bir genelleme yapsa, ben karşı çıkarım. Etnik
genellemeler, ırkçılığa ve faşizme götürür. İyi saymazlar, iyi saymayız.
Zaten burada saldırının bir hedefini
de, Boşnaklık ya da aristokratlık değil, sanki biraz da enternasyonalist
solculuk oluşturuyor. Yani bizim Sığırcık oraya da geçerken sarkastik bir selam
atmış gibi.
Ama ne Sığırcık’ın iki yazısında ne
de hempalarının yorumlarında ne sağcıda, ne de solcuda izin vermeyeceğim ifade,
tavır ve duruşlar var.
Tabii bu durumda şiddet uygulayacak
halim yok, eğer bu yazdıklarımı bir tür şiddetten saymazsanız.
Tarih, Ahlak ve Delikanlılık Dersleri (1)
Şimdi, sevgili Sığırcık ve onun
sevgili hempaları!
Lütfen dersi dikkatle okuyun. Bu
kıyağı size herkes yapmaz.
Avrupa’nın göbeği sayılabilecek bir
coğrafyada, 20. Yüzyıl'ın sonlarında yıllarca süren bir savaş yaşandı. Hangi
emperyalist güçler ateşledi, kim açık ya da gizli olarak kimi destekledi?
Bunların bu yazıyla hiç bir ilgisi yok.
Burada Nagehan’ın Boşnak olup
olmadığını tartışıyoruz, değil mi?
Sığırcık bunu sormuş. Takipçileri de
meşreplerine göre cevaplar sunmuşlar. Yazılan tek eleştiri yok edilmiş. Üstüne
üstlük eleştirene de (yazının başında tarif ettiğim gibi sinsice) pis
saldırılmış.
Sığırcık kardeşim, o veciz sorunla
aslında ifade etmek istediğin, Nagehan’ın aşağılık kocasının büyük bir zevkle
söylediği (ve o zamana kadar Türkiye toplumunun ezici çoğunluğu tarafından
duyulmamış ve dolayısıyla bilinmeyen, ama Türkiye’deki Boşnak toplumunu
şiddetle yaralayan) “Boşnak saxosu” deyimi idi, değil mi? Zaten takipçilerin de beğenenlerin de öyle anlamışlar, belli.
Biraz yakın tarih bilgisi (sadece
Sığırcık’a değil, arazi olmayın hempalar, size de):
Belki adını duymuş olduğunuz Srebrenitsa
gibi soykırımlar haricinde (orada binlerce Boşnak erkek öldürüldü), gerek
Sırplar, gerekse Hırvatlar, planlı ırk ve soy dejenerasyonu sağlamak amacıyla
sistemli bir tecavüz programı uyguladılar, erkekleri imha edilmekte ya da
savaşmakta olan Boşnak kadınları üzerinde.
Bir yandan bunun bir insanlık suçu
olduğunu bildiklerinden gizli tutmaya çalıştılar, diğer yandan da (hani o
yukarıda Sığırcık için de bahsettiğim şişik ego nedeniyle) söylemeden
duramadılar. Bunun sonucunda “Boşnak saxosu” efsanesi doğdu. Olayın aslında
“saxo” ile alâkası yoktur, olay tecavüzün ta kendisidir.
Sırp ve Hırvat canavarlar, “biz tecavüz
etmedik, sadece ağızlarına verdik” diyebilmek için bu “saxo” kelimesini meşhur
ettiler.
Biraz terbiyesizce bir ifadeyle
anlatacak olursam:
Erkeği savaşmakta ya da ölmüş olan bir
Boşnak kadının saxosu çok tehlikelidir ve buna cesaret edebilecek kadar çok
sayıda Sırp ya Hırvat yoktur, bunun da bir etnik genelleme olarak
algılanabileceğini biliyorum, ama tezimi kanıtlayabileceğim sayıda sakatlanmış
(!), hatta hayatını kaybetmiş Sırp ve Hırvat bilgisine de sahibim.
Kaderin garip tecellisi olarak
görülebilir belki. Bu “saxocu aslan parçalarını”, yağdırdığı bombalarla perişan
eden kişi de onların en şöhretli örneği olan “Beyaz Saray saxocusu” Bill
Clinton oldu.
Ciddiyete dönelim:
Günümüzde Bosna-Hersek Cumhuriyeti
ve diğer cumhuriyetlerde tecavüz kurbanı Boşnak kadınlardan doğmuş, nesebi
gayrisahih olarak nitelendirilen bir dolu çocuk (artık genç) vardır ve bunlar çok haince ve
programlı gerçekleştirilmiş tecavüzlerin ürünüdür. Bu durumda saxo kavramını
çok eğlenceli bulan soru sahibi şişik ego ile, çoğu benim okulumdan olan
hempalarını şiddetle kınıyorum. Tabii en çok da Ayşe NB kardeşime üzüldüm.
Sanatçı bir kişiliğin öncesini sonrasını okumadan bu duruma düşmesi acı.
Diğerlerinin çoğu ise bilerek katılmış bu suça. Yazdıklarından belli. Dilerim utanırlar.
Boşnak Asilzadesinden Faydalı Bir Tavsiye
Her birinin Facebook paylaşımlarına
baktım. Aslında aklı başında çocuklar gibi görünüyorlar. Bir daha böylesi
oyunlara gelmemelerini diliyorum. Bırakalım, egolar kendi kendilerine
şişsinler.
Bu çocuklar, Boşnaklar, Saraybosna,
savaş ve müzik konularına bu kadar ilgi duyuyorlarsa, onlara “Boşnak Saxosu”
üzerine mavra yapmak yerine on sekiz dile çevrilmiş ve gerçek hayattan alınma
bir kitabı okumalarını tavsiye ediyorum: “Saraybosna’nın Çellisti” Yazan Steven
Galloway (İdefix’te var).
Çok önemli bilgi: Nagehan
Kayserilidir.
“Ceterum censeo
Carthaginem esse delendam...”
“Bana soracak
olursanız, Kartaca mutlaka yıkılmalıdır.”
“Si vis pacem, para
bellum”
“Barışı istiyorsan,
savaşa hazır ol”