23 Nisan 2019 Salı


 Def-i hacet edilecek ağız dübüre yakın gelirmiş


Tamam, bu lafın aslını ben de biliyorum, ama muhatabım böyle farklı kelimeler kullanmayı sever, ben de ona bir sempati yapmak istedim. Gel gel gibi yani.
Güncel dildeki karşılığını da yazalım buraya: “Sıçılacak ağız göt deliğine yakın gelirmiş”.
Üzülerek gözlemekteyim ki, Facebook ya da benzeri sosyal medya mecralarında giderek yaygınlaşan bir eğilim var. Çok kısa anlatmakta zorlanabilirim, mâzur görün lütfen. İyisi mi, bir örnekle vermeye çalışayım.
A kişisi (ki bu kahramanımız oluyor) B kişisine herhangi bir nedenle kızıyor. Bu kızgınlığını doğrudan yüzüne karşı (Facebook vb.’de postunda) doğrudan belirtmek yerine, kaçak bir yol seçiyor. B’nin gerçekten dahil olduğu bir grubu öne çıkarıyor (İEL’li, Boğaziçi’li, Ataköylü, Yozgatlı vb.), sonra bunu genellemede kullanarak o grubun üyelerine toplu bir nitelik, bir özellik atfediyor (bunlar böyledir, şöyledir, aristokrattır, yobazdır vb).
Fakat bununla kalmıyor, “benim dahil olduğum bir gruba böyle yapsalar, aldırmam bile” tavrıyla, ne denli çağdaş olduğunu da kanıtlıyor.

Yeter, Artık Esas Oğlan ve Esas Konu

Hemen konuya girelim. Diyecekler ki, aylardır doğru dürüst yazı yazmadın. Birdenbire böyle bir başlıkla. N’ooooluyor?
Eski bir arkadaşım var. Eski derken abartmıyorum, tanışmamız yarım asırdan önceye dayanıyor. Aynı okuldan. Uzun bir dönem görüşemedik, yurt dışındaymış. Sonra ülkeye döndü, Facebook’ta yeniden buluştuk. Birbirimizin FB ve blog yazılarını beğendik, eleştirdik, övdük, hatta bana yazılarımı geliştirmem konusunda ipuçları verdi, faydalı tavsiyelerde bile bulundu.
Yani uzun lafın kısası, aramız iyi idi, en azından kötü hiç değildi. Ama bir şey oldu, ne olduğunu anlatmam kolay da neden olduğu, yani onun böyle bir şeyi neden yaptığı konusunda çok net olamıyorum. Sebep olduğu bazı sonuçlar, sürüklediği kurbanlar konusunda çok daha somut ifadelerde bulunabilirim. Olaya kıymetli (!) katkılar sunmuş olan hempaları konusunda da sert olmayı düşünüyorum. Ama onlar bana değil, öncelikle kendilerine, sonra onları bu duruma düşüren post sahibi arkadaşlarına (kılavuzlarına) kızmalılar bence. Zaten bana kızarlarsa çok da fifi.
Haydi artık olayı anlatayım.

Facebook’ta Öylemesine Bir İfade

Efendim, geçen Cumartesi (13.04.) günü öğle saatlerinde bu eski arkadaşımızın, (artık onu okuldaki lâkabıyla analım: O bizim sevgili “Sığırcık”ımız) Sığırcık’ın postunda renkli (yani zemini renkli) bir soruya rastladım:
“nagehân boşnak mıdır?”
Haydaaaa! Şimdi, adı geçen hatun bizim okuldan mezun ve daha önce Boşnaklar’la ilgili aşağılık bir espri yapmış olan aşağılık herifin eşi olan Nagehan (Alçı) olmalıydı. Uzun zamandır sesi az duyuluyordu, fakat son günlerde İmamoğlu’nun FB-GS derbisine gitmemesini önermesiyle, yine toplumun nefret skalasında yükseklere tırmanmayı becerebilmişti.

Şimdi Sığırcık'ı Tanıyalım Biraz

Şimdi bir kısa ara verip, Sığırcık’ın bu işe takılmasındaki olası bir nedeni anlamaya çalışalım.
Bizim “Sığırcık” ilginç bir kişidir. Yakınında ya da uzağında herhangi bir kişinin ister aşk, ister nefret, ister suhunet, ister rutubet, ister ufunet, hangi konuda olursa olsun herhangi bir skalada kendisinden yüksekte olmasına pek tahammül edemez. Yani bence (tabii bu benim tahminim), burada saldırdığı Nagehan’ın kendisi değil, onun nefret sklasında erişmiş olduğu noktadır.
Bu renkli sorunun altında o sırada 6-7 kişinin yorumları yer alıyordu. Bunlarla yazımın ileriki bölümlerinde ilgileneceğim, sadece yorumlarla değil tabii ki, kişilerle de.
İtiraf ediyorum, renkli soruya çok kızdım. Tabii öncelikle Sığırcık’a. Diğerlerine de kızdım, onların suçu da büyüktü ama bir yerde çanak sorunun kurbanı olmuş sayılabilirlerdi. (Yine de cezaları aynı ağırlıkta olmalıdır, çünkü insanlık suçlarında hafifletici neden uygulaması yoktur).
Neyse, kızgınlığımı frenleyip, eski hukukumuza da hürmeten, kısa bir iki cümleyle bu tavrı beğenmediğimi vurguladım. Sizleri temin ederim, tam olarak ne yazmış olduğumu şu anda hatırlamıyorum. İşin kötü tarafı, buna erişme imkânım da yok. Nedeni ilginç:
Sığırcık silmiş. Hani eleştiri ya, dayanamamıştır. Ne de olsa bu konularda hassas bir bünye.
Ya da şöyle düşünmüş olabilir: “eleştirini ve ismini sildim. Böyle de geçirdim. Bir daha cüret edersen, hem ismini yazarım hem de daha feci geçiririm”. (Allah muhafaza).
Benim yazdığımı silmiş ama o eleştiriyi doğru bulup, kendi renkli yazısını da kaldırmamış.
Bu yazının ileride bir devamı var. Zaten dananın kuyruğu orada kopacak.
Şimdi ilk yazıyı ve değerli takipçilerinin katkılarını buraya koyalım:

nagehân boşnak mıdır ?

                  Mustafa Özmuştu Cibilliyetini bilmiyorum ama ne olduğu konusunda hiç şüphem yok.


1


Bunu gizle veya şikayet et
Beğen · Yanıtla · 1g




                           Ahmet Çağıldak Cinsini cibilliyetini, sülbünü sülalesini, gelmişini geçmişini, soyunu sopunu... bilmiyorum da, boş olsun! Boş olsun! Boş olsun.


2


Bunu gizle veya şikayet et
Beğen · Yanıtla · 1g




                           Bülent Erim ROK kusturmuşsa o bilir...


2


Bunu gizle veya şikayet et
Beğen · Yanıtla · 1g




                           

Kenan Avar Sarisin olabilir😜


1


Bunu gizle veya şikayet et
Beğen · Yanıtla · 1g




                           Ahmet Hakan Çi̇mendereli̇ Yavşakeşi kısmi olarak boşnak olmasını talep etmiş olabilir, belki de denemiş olamamıştır, muhtemelen abazadır bu durumda.


2


Bunu gizle veya şikayet et
Beğen · Yanıtla · 1g




                           Mehmet Bol Boşnak olmasa da midesi her şeyi kaldırır cinsten.


2


Bunu gizle veya şikayet et
Beğen · Yanıtla · 1g




Cengiz Talınlı Taşnak bile olabiler..


2


Bunu gizle veya şikayet et
Beğen · Yanıtla · 1g

Aslında isimleri vermek istemiyordum, ama yeniden düzenlemeyi beceremedim, copy-paste yapmak zorunda kaldım. O zaman yorumsuz beğenenleri de vermem gerek. Bunlar İki kişi, Bülent Erim ve Ahmet Hakan Çimendereli.
Benim eleştiri ya da itirazım da buradaki yorumlardan biriydi, tabii Sığırcık tarafından silinmeden önce.
Normal olarak daha sonra silme operasyonunun farkına varmam çok zor hatta imkânsızdı. Ama şükürler olsun ki, şişik ego denen bir şey var.
Adam renkli bir vecize ve renkli bir soru yumurtlayacak, “eleştirmek senin ne haddine be kul Ziya?”
“Senin eleştirini oradan silerim, bir başka yerde adını hiç kullanmadan bir genel fırça atarım, takipçilerimin göğsü kabarır, sen de haddini öğrenirsin.”
Bilmem garip Sığırcık böyle mi düşündü? Büyük ihtimalle.
Ama garip Sığırcık! Hayat her zaman istediğin gibi gitmiyor. Farklı ifade edeyim, senin hayal ettiğin gibi bir dünya gerçekte yok.
 Bazı alanlarda çok çalıştın, çok emek verdin. Hatta çoğu kere kendime “yahu, bu adam hem işine gidiyor, hem de nasıl bu kadar verimli ek çalışmalar yapıyor” diye sorduğum oldu. Tempo ve verimliliğine o kadar hayrandım ki, onomastique (isim-bilim) alanında yaptığın yüzlerce (belki binlerce) intihale (Yalçın Küçük hocamın metinlerini imzasız kullanmana) bile ses çıkartmadım.
Sovyetler (özellikle de Stalin dönemi) tarihi üzerine yazılarında hata olarak gördüğüm noktalara da hiç bulaşmadım.
Öyle ya, Facebook insanların kendilerini özgür hissedebildikleri, sahibi oldukları ya da oradan buradan edindikleri bilgi ve malûmatları (Sığırcık, sen burada malûmatfürûş sataşmasını fark etmişsindir) rahatça iletebildikleri bir sosyal medya platformu.

Sığırcık'ın Hücum Metni

Tamam da, ego dediğin halt nereye kadar şişer? Bu sosyal medya platformları da insana sonsuz özgürlük veremez ki.
Geldiğin Boşnak noktası çok acıklı. Ama önce şu kimi hedef alarak, ya da daha doğru sayılabilecek bir ifadeyle, kimi hedef olarak kullanarak, yaptığın saldırının metnini ve takipçilerinin bu konudaki parlak fikirlerini buraya koymak istiyorum (yine copy-paste):

ALINGAN ASİLZADE BOŞNAK SOLCULAR
Çerkes kökenli Sivaslıyım.
Şimdi Sivaslılar ibne deseler veya
çerkesler korkak deseler- bana ne
***
Ama hâlâ aşiret dürtüsünü
içinden atamayan
harbî sosyalist olduğunu iddia eden, boşnaklığını sanki asilzadelik olarak gören enteresan tipler var.
***
Asilzade bunlar.
Osurmaz dışkılamaz işemezler.
***
Haaaasdrubal

                           Ali Hikmet Gül Rok paklar onları




2


Bunu gizle veya şikayet et
BeğenDaha fazla ifade göster

 · Yanıtla · 20s




         Ahmet Hakan Çi̇mendereli̇ Ait olmak iyi geliyor insanlara
         Olabilir Maslov da bunu ihtiyaç gibi değerlendirmiş zaten.
                           Ama insanlar bi de bunun bokunu çıkarmasalar olmaz yani.


2


Bunu gizle veya şikayet et
BeğenDaha fazla ifade göster

 · Yanıtla · 18s




                  Şu An Aktif

Ali Rıza Sığırcı Adam sözde enternasyonalist hızlı solcu olmasa-amenna.


Bunu gizle veya şikayet et
BeğenDaha fazla ifade göster

 · Yanıtla · 13s

İşte başıma gelen bu. İtiraf ediyorum, saf kan bir Boşnak asilzadesiyim, sosyalist olduğumu iddia ederim, hatta sözde enternasyonalist hızlı bir solcuyum. (Aslında Boşnaklar'da aristokrasi yoktur, o tanımlama Müslüman yani Boşnak olmadan önceki dönem için geçerlidir, ama Sığırcık'ı kırmayalım fazla malumatla.)
Bu arada beğenenlere iki aslan parçası daha eklendi: Şükrü Tanatar ve Ayşe NB.
Açıkça ifade ediyorum, ben bu konularda Sığırcık kadar esnek değilim, çünkü birisi kalkıp da “Boşnaklar ibne” ya da “Boşnaklar korkak” diye bir genelleme yapsa, ben karşı çıkarım. Etnik genellemeler, ırkçılığa ve faşizme götürür. İyi saymazlar, iyi saymayız.
Zaten burada saldırının bir hedefini de, Boşnaklık ya da aristokratlık değil, sanki biraz da enternasyonalist solculuk oluşturuyor. Yani bizim Sığırcık oraya da geçerken sarkastik bir selam atmış gibi.
Ama ne Sığırcık’ın iki yazısında ne de hempalarının yorumlarında ne sağcıda, ne de solcuda izin vermeyeceğim ifade, tavır ve duruşlar var.
Tabii bu durumda şiddet uygulayacak halim yok, eğer bu yazdıklarımı bir tür şiddetten saymazsanız.

Tarih, Ahlak ve Delikanlılık Dersleri (1)

Şimdi, sevgili Sığırcık ve onun sevgili hempaları!
Lütfen dersi dikkatle okuyun. Bu kıyağı size herkes yapmaz.
Avrupa’nın göbeği sayılabilecek bir coğrafyada, 20. Yüzyıl'ın sonlarında yıllarca süren bir savaş yaşandı. Hangi emperyalist güçler ateşledi, kim açık ya da gizli olarak kimi destekledi? Bunların bu yazıyla hiç bir ilgisi yok.
Burada Nagehan’ın Boşnak olup olmadığını tartışıyoruz, değil mi?
Sığırcık bunu sormuş. Takipçileri de meşreplerine göre cevaplar sunmuşlar. Yazılan tek eleştiri yok edilmiş. Üstüne üstlük eleştirene de (yazının başında tarif ettiğim gibi sinsice) pis saldırılmış.
Sığırcık kardeşim, o veciz sorunla aslında ifade etmek istediğin, Nagehan’ın aşağılık kocasının büyük bir zevkle söylediği (ve o zamana kadar Türkiye toplumunun ezici çoğunluğu tarafından duyulmamış ve dolayısıyla bilinmeyen, ama Türkiye’deki Boşnak toplumunu şiddetle yaralayan) “Boşnak saxosu” deyimi idi, değil mi? Zaten takipçilerin de beğenenlerin de öyle anlamışlar, belli.
Biraz yakın tarih bilgisi (sadece Sığırcık’a değil, arazi olmayın hempalar, size de):
Belki adını duymuş olduğunuz Srebrenitsa gibi soykırımlar haricinde (orada binlerce Boşnak erkek öldürüldü), gerek Sırplar, gerekse Hırvatlar, planlı ırk ve soy dejenerasyonu sağlamak amacıyla sistemli bir tecavüz programı uyguladılar, erkekleri imha edilmekte ya da savaşmakta olan Boşnak kadınları üzerinde.
Bir yandan bunun bir insanlık suçu olduğunu bildiklerinden gizli tutmaya çalıştılar, diğer yandan da (hani o yukarıda Sığırcık için de bahsettiğim şişik ego nedeniyle) söylemeden duramadılar. Bunun sonucunda “Boşnak saxosu” efsanesi doğdu. Olayın aslında “saxo” ile alâkası yoktur, olay tecavüzün ta kendisidir.
Sırp ve Hırvat canavarlar, “biz tecavüz etmedik, sadece ağızlarına verdik” diyebilmek için bu “saxo” kelimesini meşhur ettiler.
Biraz terbiyesizce bir ifadeyle anlatacak olursam:
Erkeği savaşmakta ya da ölmüş olan bir Boşnak kadının saxosu çok tehlikelidir ve buna cesaret edebilecek kadar çok sayıda Sırp ya Hırvat yoktur, bunun da bir etnik genelleme olarak algılanabileceğini biliyorum, ama tezimi kanıtlayabileceğim sayıda sakatlanmış (!), hatta hayatını kaybetmiş Sırp ve Hırvat bilgisine de sahibim.
Kaderin garip tecellisi olarak görülebilir belki. Bu “saxocu aslan parçalarını”, yağdırdığı bombalarla perişan eden kişi de onların en şöhretli örneği olan “Beyaz Saray saxocusu” Bill Clinton oldu.
Ciddiyete dönelim:
Günümüzde Bosna-Hersek Cumhuriyeti ve diğer cumhuriyetlerde tecavüz kurbanı Boşnak kadınlardan doğmuş, nesebi gayrisahih olarak nitelendirilen bir dolu çocuk (artık genç) vardır ve bunlar çok haince ve programlı gerçekleştirilmiş tecavüzlerin ürünüdür. Bu durumda saxo kavramını çok eğlenceli bulan soru sahibi şişik ego ile, çoğu benim okulumdan olan hempalarını şiddetle kınıyorum. Tabii en çok da Ayşe NB kardeşime üzüldüm. Sanatçı bir kişiliğin öncesini sonrasını okumadan bu duruma düşmesi acı. Diğerlerinin çoğu ise bilerek katılmış bu suça. Yazdıklarından belli. Dilerim utanırlar.

Boşnak Asilzadesinden Faydalı Bir Tavsiye

Her birinin Facebook paylaşımlarına baktım. Aslında aklı başında çocuklar gibi görünüyorlar. Bir daha böylesi oyunlara gelmemelerini diliyorum. Bırakalım, egolar kendi kendilerine şişsinler.
Bu çocuklar, Boşnaklar, Saraybosna, savaş ve müzik konularına bu kadar ilgi duyuyorlarsa, onlara “Boşnak Saxosu” üzerine mavra yapmak yerine on sekiz dile çevrilmiş ve gerçek hayattan alınma bir kitabı okumalarını tavsiye ediyorum: “Saraybosna’nın Çellisti” Yazan Steven Galloway (İdefix’te var).

Çok önemli bilgi: Nagehan Kayserilidir.

“Ceterum censeo Carthaginem esse delendam...”

“Bana soracak olursanız, Kartaca mutlaka yıkılmalıdır.”

“Si vis pacem, para bellum”

“Barışı istiyorsan, savaşa hazır ol”