Seçim bitti, n’olacak şimdi?
İtiraf etmem lazım, toplumun önemli bir kesimi gibi ben de 8
Haziran günü gevşek bir moda geçmiştim. İstenen olmuş, AKP yenilmişti. O günün
akşamına doğru, RTE’nin yüzünü görmüyor ve sesini duymuyor olmaktan dolayı
hissettiğim huzura rağmen, içimde ters bir şeyler kıpırdanmaya başladı. Ben
değil miydim, “Seçim Yazıları”mda, AKP’nin, hele hele RTE’nin bir yenilgiyi
asla kabul etmeyeceğini, iktidarı kaybetmemek için elinden gelen her şeyi
yapacağını yazan? Bu amaçla savaş bile çıkarabileceğini bile dile getirmiştim.
Allah’tan RTE’nin şişik egosu bu sonucun olabileceğini önceden
hesap etmesine izin vermedi, Allah’tan dindar Kürtler AKP’den vazgeçti ve yine
Allah’tan bir kısım CHP’li kendi partilerinin aleyhine olabileceğini bile bile,
demokrasiyi tercih ederek oylarını HDP’ye (ödünç) verdiler. Burada
Kılıçdaroğlu’nun hakkını teslim etmek gerek. Kampanya boyunca bir kere bile HDP
aleyhine laf etmediği gibi, barajı aşmasını dilediğini de defalarca söyledi.
Tabii, bir de bu işi canı gönülden destekleyen eski “yetmez,
ama evet” tayfası vardı. Bu seçimde onların katkısının çok önemli olduğunu
düşünmüyorum. Bir defa referandum sırasında tutmuş oldukları köşeler artık
ellerinde değildi. Ayrıca referandumdan bu yana gerçekleşen gelişmeler,
karizmalarını oldukça çizmiş ve güvenilirliklerine büyük zarar vermişti.
Hükümet senaryoları? Ben yokum
Daha seçim sonuçları kesinleşmeden, seçim gecesinin geç
saatlerinden itibaren hükümet senaryoları telaffuz edilmeye başlandı. Ertesi
gün neredeyse tüm gazetelerin köşe yazıları, tüm TV haber ve tartışma
programları, yalnızca bu senaryoları işliyorlardı. Çeşitli azınlık hükümeti
ihtimalleri, dört partinin farklı kombinasyonlarından oluşan koalisyon hükümeti
ihtimalleri irdelenmeye başlandı. Tabii bir de erken seçim ihtimali.
Bunların hepsini tek tek irdeleyerek ne zaman ne satır ne de
sabrınızı harcamak istemem. Nasıl olsa bunu yapmakta ve yapacak olan bir dolu
gazeteci var. Ama, ilerideki yazılarımda daha derinlemesine değineceğimi
belirterek, erken seçim ihtimali üzerinde biraz durmak istiyorum.
RTE’nin hedefi erken seçim mi?
Bence kesinlikle evet. Aksi takdirde, AKP dışındaki üç
partinin koalisyon için anlaşamasalar bile, kendisine kadar uzanabilecek bir
Yüce Divan işbirliğine girebileceklerinden çok korkuyor. AKP’nin bölünmesine yol açabilecek bir
Eskiler-Gül operasyonundan da korkuyor.
Dolayısıyla tek çaresi, Eskiler’i ikna ederek, partinin
başına da farklı bir kişiyi getirerek, ülkeyi bir erken seçime götürmek, bu
sırada da HDP’nin ödünç oylarını kaybetmesine yönelik bir takım girişimlerde
bulunmak. Barajı aşamayan bir HDP sayesinde Güneydoğu bölgesinden kazanacağı
milletvekilleriyle de yeniden tek başına iktidar olmak.
Bu konuyu bir başka yazıda daha detaylı analiz etmeye
çalışacağım. Şimdilik bu kadarı, önümüzdeki kısa dönemde RTE’nin yapmaya
çalışacakları açısından bir ön görüş verebilmek için yeterli.
Bence ülkemin ağırlıklı ve öncelikli sorunu
Bu ülke geçtiğimiz on üç yıl boyunca inanılmaz boyutlarda
bir ahlaki erozyona uğradı. Sorumlu mevkilerde olan herkesin, ki bu durumda
bunlar başta seçmiş olduğumuz milletvekilleri oluyor, birinci görevleri bu
ahlaki çöküşü geri döndürecek, tedavi edilemez gibi görünen ahlaki
yaraları sağaltacak tedbir ve tedavileri kafa kafaya vererek bulmaları ve taviz
vermeksizin uygulamalarıdır. Şahsi menfaatleri, partilerinin menfaatleri bunun
önüne geçtiği takdirde, bu toplumu kurtarmanın imkanı yoktur.
Bu sorunun önceliğinde, bireylerin, partilerin asla
önemi yoktur. “Benim partim burada oy kaybeder”, “ben partimin yönetimini
kaybederim” vb. kaygıların hepsi, vatana ihanetle eşdeğerdir.
Ay
karanlık
Seçimden bugüne kadar, aklımdan çıkmayan bir şiir, onun da
bir bölümü var. Takıldı kafama, çıkmıyor. Olayın kahramanlarını mı öyle
görüyorum, bilmem, ama şiir aklımdan çıkmıyor:
Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın,
çıyansı.
Dört yanım puşt
zulası,
Dönerim dönerim
çıkmaz.
En leylim
gecede ölesim tutmuş,
Etme gel,
Ay karanlık...
Belki o zuladan
çıkabileceğim tek imkan gelmiş ve ben çıkamayacağım.
Sağlıcakla kalın, kalabilirseniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder