13 Ocak 2015 Salı

Ülke Garip Bir Terörün Pençesinde


Geçtiğimiz hafta Dünya Fransa’daki hunharca terör saldırısıyla sarsılırken, ülkemizde de iki terör eylemi gerçekleşti. Biri hasarsız atladıldı, ama ikincisinde bir polis memuru hayatını kaybetti. İkisi de terör eylemiydi, ama içlerinde bazı garip noktalar taşıyorlardı.

Birinci eylem, Dolmabahçe Sarayı’nın nizamiye kapısı önünde gerçekleşti. Bu eylemi DHKP-C adına yaptığını ve Berkin Elvan’ın intikamını alacağını haykıran eylemci, nizamiyede nöbet tutan tören polislerine ardarda iki adet bomba fırlattı. Bombalar patlamadı, ardından tabancasına davrandı, o da tutukluk yaptı. Son olarak taşıdığı uzun namlulu otomatik silahı ateşlemeye çalıştı, fakat silah çalışmadı. Sonradan silahı görenler, bunun müzelik bir parça olduğunu ifade ettiler.

Başarılı olamayan eylemci, cici üniformalı tören polisleri tarafından silah kullanmadan yakalandı. Kısa süre sonra da DHKP-C yayınladığı bir bildiriyle saldırıyı üstlendi.

Bu eylemci, gerçekten DHKP-C militanıysa ve eğer meczup değilse, gün gelip dışarı çıktığında, kendisine bu bombaları ve silahları veren arkadaşını bulmak ve öpmek isteyecektir. Ben onun yerinde olsam, öyle yapardım. Bir başka ihtimal ise, hapishanede banyo yaparken ayağı kayıp düşmesi ve başını şiddetle yere vurarak hayatını kaybetmesidir ki, ben bu ihtimale oynamayı tercih ederim.

Eylem için seçilen yer ve hedef de çok ilginç. Şehir gerillası yaptığını söyleyen DHKP-C gibi örgütler, eylem öğretilerini esas olarak Orta ve Güney Amerika’da faaliyet göstermiş olan örgütlerden alırlar. Bu örgütlerin gerillaları, kendilerine saldıran polis ve askerle kuşkusuz çatışırlar. Ölen ölür, ama mesela sokakta yürüyen trafik polisine ya da saray kapısında nöbet bekleyen tören polisine ateş edip, sonra da “burjuvazinin eli kanlı güvenlik güçlerinden Berkin Elvan’ın intikamını aldık” filan demezler. Bu tip eylemler, eğer gerçek suçlu biliniyorsa, ona karşı yapılır. İmkan varsa eylem noktasına gerekçeyi açıklayan bir de bildiri bırakılır. Ancak bu durumda o eylem için, bir silahlı propaganda eylemi denebilir. Orta ve Güney Amerika’daki, Almanya’daki, İtalya’daki gerilla eylemleri ağırlıkla bu gözetilerek yapılmıştır.

Bu olayda dikkatimi çeken bir başka husus da şu: Polisimiz, paralel yapı operasyonlarında kendi arkadaşlarını gözaltına alırken bile, ağızlarını, burunlarını sıkarak bağırmalarına engel olmaya çalışırken, bu eylemci hiç bir zorlukla karşılaşmadan, istediği gibi slogan atabildi. Tabii bu sırada da birilerinin en büyük sıkıntısını oluşturan Berkin Elvan ismini bu salakça eyleme katarak sanki lekelemek, sanki Berkin’i terör bağlantılı göstemek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmek istedi. Bu eylemle ilgili olarak DHKP-C’nin bildirisini görmedim, ama dilerim onlar da bu hataya düşmemişlerdir.

Gelelim ikinci eyleme. Bu da garip bir şey. Siyah çarşafa bürünmüş bir kadın, Sultanahmet’teki turizm polisi bürosuna giriyor ve üzerindeki üç el bombasından birini patlatıyor. Yani diğer iki bomba patlamıyor. Aslında normal. Askerliğimi mühimmatçı olarak yaptım. Bomba ve mayın eğitimi de aldım. Söyleyebilirim ki, birbirinden bağımsız birden fazla el bombasının, birini patlatırsanız, diğerlerinin patlaması ihtimali sıfıra yakındır. Yani olayda olduğu gibi, bir yanınızdaki tek bombayı patlattığınızda diğer yanınızdakiler patlamaz. O nedenle (savaş filmlerinde görmüşsünüzdür) binalarda bubi tuzağı filan kurulurken, el bombası kullanıyorsanız, tek bir bombanın değil, tüm bombaların emniyet pimlerini (ya da mandallarını) birbirine telle bağlarsınız. Böylece biri patladığı zaman diğerlerini de patlatır.

Bir diğer nokta, bu tür eylemlerde bir veya birkaç el bombası yerine dinamit, C-4 gibi patlayıcıların kullanılması, bunun da bir yelek gibi eylemciye giydirilerek tek bir  fünyeye bağlanması alışılmış (!) uygulamadır (yine filmleri hatırlayın). Kıyafeti kamuflaja uygun çarşaflı bir kadın, bu tür bir yeleği o büroda patlatsaydı, içerideki herkesi öldüreceği gibi, o binayı da yıkardı. Bilmeyenler için belirteyim, Sultanahmet’teki turizm polisi binası üç katlı, restore edilmiş, çok sempatik bir ahşap tarihi eserdir.

Eylemi yine DHKP-C hemen üstlendi, hem de eylemde ölen kadının ismini vererek. O bildiri nasıl olduysa internete düştü, sabrım olsaydı tamamını okuyacaktım da. Bu tür bildiriler genellikle iki-üç satırlık olurlar. Bu bildiri ise upuzun, neredeyse manifesto olarak nitelenebilecek bir bildiriydi. Ardından RTE topa girdi, ölen kadından bahsederek, “böyle birini kim, nasıl yetiştirmiş” filan dedi. O arada bir aile ölü eylemcinin ilan edilen isminden yola çıkarak teşhis için geldiler ve ölen kadının, adı DHKP-C ve polis tarafından verilen kendi kızları olmadığını söylediler. Çarşı karıştı. Bir süre sonra emniyet, ölen kadının iki aylık hamile, Rus uyruklu Dağıstanlı bir Müslüman olduğunu açıkladı. İşin içine Çeçen Kara Dullar örgütünün ismi filan girdi. Çarşı daha da karıştı. Çünkü şimdi bu İslamcı’yı kimin, nasıl yetiştirmiş olduğunu sorgulamak gerekiyordu. Tabii bu yapılamadı.

Bu eylem için seçilen hedef, birincisindeki gibi saçma olarak nitelenemez. Tabii DHKP-C gibi örgütler için gene saçma. Ama bu ülkeyi Dar-ül Harp olarak gören bir İslamcı militan için, burada öldürebileceği her kişi, bombalayabileceği her mekan hedeftir.

Belirtmeden geçmek olmaz. DHKP-C de bir bildiri (bu sefer kısa) daha yayınlayarak, kendilerinin de benzer bir eylem hazırlığı içinde olduklarını, haberleşmeyi asgariye indirdikleri için eylemi yanlışlıkla üstlendiklerini açıkladı.

Açıkça söylemek gerekirse, ben bu eylemlerin kim tarafından planladığını, hazırlandığını filan merak etmiyorum. Ulan, bunlar tutmadı ya da yeterli olmadı deyip, daha büyük eylemlere başvurulmasından korkuyorum. Aslında korkmayacaktım, ama beni Fuat Avni korkuttu. Son twitlerinde sanki böyle şeyleri anlatıyordu.


Sağlıcakla kalın.










1 yorum:

  1. The King Casino - Herzaman in the Aztec City
    The goyangfc.com King Casino in Aztec City is https://septcasino.com/review/merit-casino/ the place where you can find and play for real, real money. Enjoy a https://octcasino.com/ memorable herzamanindir.com/ stay at this one-of-a-kind ventureberg.com/ casino

    YanıtlaSil